21 Temmuz 2014 Pazartesi

Özgürlük Üzerine

Dünyada insanların özgür olması ve hakları için çabalayanlardan mısın? En azından bunu isteyenlerden... Derdin ifade özgürlüğü mü, yaşama hakkı mı? Ya da büyük şehrin avantajları artık beklentileri karşılamıyor mu? Benim derdim bunlar da, sen de burada mısın acaba diye sordum. Yalnız olmadığıma ve hatta benden daha binlercesi olduğuna inanıyorum..

Peki bir diğer soru sana; tüm bunların sana doğrudan bir faydası var sence?

Bencesi ne biliyor musun? Söyleyeyim: ......

Söylemek kolay değil her zaman. Kimilerine göre hiçbir zaman. Terzi meselesi bizim meselemiz. Kendi söküğümüzü bir türlü dikemiyoruz. Fikrimizi söylemek mümkün olmuyor her zaman. Oysaki daha birkaç saat önce insanlar istediklerini söyleyebilsinler diye sokaklarda eylemdeydik. Eve geldik ve suskunluk hali..

Bazen söylemeye cesaret edersin. Dayak yemek vardır ucunda ama dayanamazsın artık, ne olacaksa olsun dersin. Derin bir nefes alırsın ve söylersin. Sonra ne olur biliyor musun? Anlamaz dediğini. Anlamını bilmez. Açıklarsın, gençlik hevesidir der, geçiştirir. Ne güzel, dayak yemedin ya da ateşli bir tartışmaya girmedin. Ancak o derin nefesi de boşuna aldın, boşuna stres yaptın. Şimdi böylesi daha kötü değil mi? Anlaşılamıyorsun.. "Vejetaryen oldum" diyorsun, "şu kadarcık etten bir şey olmaz" diyorlar.. Dinsiz olduğunu söylüyorsun, "İyi de senin annen baban müslüman/hıristiyan/yahudi, sen nasıl dinsiz oluyorsun" diyorlar. Alakasını anlatmaya gerek yok, bunu söylediyse büyük ihtimalle seni anlamayacaktır nasılsa. Ya da bazen "benim için ırkların, cinsiyetlerin, paranın önemi yok" diyorsun, yine anlamıyor demek istediğini. Sonra diyorsun ki -ulan yeter be!-

Hayatta dilsiz yapıveriyorlar seni. Ya da onlar sağır, ne bilim.. Bir çözüm yolu bulmak lazım. Bu siktimmin toplumundan uzaklaşmak istiyorsun. Yıllarını verdiğin ve daha birkaç saat önce sokaklarda canın pahasına verdiğin mücadelen yerini bıkkınlığa bırakıyor. Sadece birkaç dakikada oluyor tüm bunlar.

Bugün bir haberde okudum, bir çift 8 yıl önce Antalya/Kumluca'da küçük bir arsa satın alıp oraya evlerini kurmuşlar. TV yok, bilgisayar yok, cep telefonu yok, trafik yok... Kendi sebzelerini yetiştiriyorlar. Hayat bu değil mi işte? Şimdi sen ve ben mi özgürüz, onlar mı?

Para için nasıl deli gibi çalışıp terlediğini düşün. Birilerinin üstüne çıkmak için birilerinin altından geçmek hiç mi koymadı? Birilerinin seni anlaması için çabaladın da neye yaradı ki? Anlayacak insan zaten bir şekilde anladı, anlamayanlar ise seni beni bıktırdı artık.

Özgür olmayı dileyelim, umarım bir gün oluruz..