Sefer Çalınak, namı diğer kadın katili. Dile kolay 5 kere evlendi, 2 eşini öldürdü. Tüm bunların hepsi, onun bu pişkinliğine engel olmadı. Tekrardan evlenmek için programlara çıktı. Bundan birkaç ay önce Flash TV'de bir evlenme programına çıkmıştı. Kendinden emin, rahat ve iğrenç bir sırıtma vardı yüzünde. İlk eşini hoşuna gitmeyen hareketler yaptığı gerekçesiyle öldürmüştü. Yani kendinde bu hakkı görebiliyordu. Kısacası, kadınsanız yaptığınız hareketler bile erkeğin hoşuna gidecekti, aksi takdirde erkek tarafından öldürülmeye mahkûmsunuz.
İkinci eşini öldürme nedeni ise; beni öldürmeye çalışırken kendi kendine benim tarafımdan öldürülmüş bulundu diyerek, cevaplıyordu. Programdaki sunucu kadın şaşırıyor. Tüh tüh! Güya hiç haberleri yoktu ya bu adamın ilk iki eşini öldürdüğünden, nasıl da şaşırıyorlar. 2 kadın ölmüş, amaan çok mu önemli? O adam programa çıksın, sosyal ortamda herkes programı konuşsun, merak edenler programın bölümünü izlesin. Gelsin reytingler, gelsin paralar. 2 kadın öldürülmüş, çok mühim sanki. Bu karakterleri çürümeye yüz tutmuş insanlar için, öldürülen kadınların reyting kadar değeri var mı sanıyorsunuz?
Aradan aylar geçti, hiçbir şey değişmedi. Kadınlar yine öldürüldü, erkekler öldürdüğü ile kaldı. Değişen tek şey ise, öldürülen kadınlar ve öldüren erkeklerin farklı olmasıydı. Geçen cuma günü, Songül Karlı'nın Kanaltürk'te sunduğu "Songül Karlı ile Yeniden" adlı programa Yakup Kara adlı birisi çıkmıştı. Yakup Kara, eşini 43 yerinden tornavida ile yaralamış ama mahkemece "yeterli delil" yok denilerek serbest bırakılmıştı. Kadına hiç acımadan bedeninde ağır acılar bırakmıştı. Bunların hiçbir önemi yoktu yine de. Hiçbir zaman da olmadı. O kadın ölseydi de olmayacaktı. Yargı ve devlet bile "erkek" zihniyetinin en büyük destekçisi iken Yakup neden ceza alacaktı ki?
İşin asıl mide bulandırıcı tarafı ise, Songül Karlı, bir kadın olarak katilini koruyordu. Onu savunup, kadını suçlu buluyordu. Karlı, erkeğin yaptığını meşru göstermek adına kadını biraz daha eziyordu. Kadın için: "Gecenin 02.00'sinde eve gelen kadınla nasıl başa çıkacaksın? Gece hayatına nasıl alışır evli bir kadın, anlamıyorum. Bir yıl boyunca nasıl sabrettin? Yeniden Müslüman olmamız lazım" diyordu. Yani, kadınsanız yine, eve geç gelmeniz 43 yerinizden tornavida ile saldırıya uğramanız ve bunun meşru görülmesi demekti. Peki, Karlı zihniyetine göre düşünürsek, sürekli evlerine geç giden erkekleri ne yapacağız? Kadınlar da ellerine tornavida, bıçak ya da başka delici aletler alıp sürekli geç gelen eşlerine mi saldırsınlar? Tabii onlar erkek değil mi? Bu nasıl bir mantıktır? Hoşnut olmayan hareket yapınca öldür, eve geç gelince öldür, birine gülünce tartakla, dekolte giyerse tecavüz et. Bir kadın olarak bunu söylerken hiç mi vicdanın sızlamıyor anlamıyorum. Üstelik, "adama?" beyefendi demek de neyin nesidir? 'Siz çok beyefendisiniz, kadını süper hastanelik etmişsiniz, elinize sağlık' deseydiniz bir de. Hadisenin komik tarafı da aklınca kadını, eve geç geliyor diye dinden çıkmış gibi gösteriyor. Toplum için kadının linç edilmesi lazım ya dinden iyi malzememi olurdu= Tekrar Müslüman olmamız lazımmış(!) Dinden çıkma nedenimizin suçu bile kadınlara yüklendi ya size pes bile demek yetmez. Aklınız, vicdanınız, kalbiniz çoktan iflas etmiş.
Elbette birçok kadın platformu başta Songül Karlı olmak üzere, kanalı ve yayını RTÜK'e şikâyet ettiler. Kanalın önünde protesto yaptılar. Buna rağmen daha bir hafta olmadan, bu sefer de başka bir programda Seda Sayan, kadın katili birini çıkarmış ve twitter da "dünya onu konuşuyor" diye, bir katile önemli bir konum sağlıyordu. Affedersiniz de insanlar iki kadını öldürmüş, 5 kere evlenmiş ve bir daha evlenmek isteyen birinin neyini konuşacak? Çok güzel öldürmüş, iki tane yetmez, bir daha evlendirelim bir daha öldürsün mü diyelim? Bu kişi insanın sabır taşını zorlamaktan başka ne işe yarar? Başı dik, yaptıklarını gururla anlatırken onu dinlememizi mi bekliyor Seda Sayan?
Seda ablamız, bu ülkede güçlü kadın figüründe çok defa adı geçen bir insan. En iyi anne diyenler de var. Sistemin ve zihniyetin ne kadar kokuşmuş olduğunu göremiyoruz artık. Kadın düşmanlarını ödüllendiriyoruz üstelik. Mehmet Ali Erbil, her programında kadınlar üzerinden bel altı sözler sarf etse de yolda gören kadınlar, fotoğraf çekmek ister. Herkes hayranlık besler. Seda Sayan da öyle değil mi? Gerçekçi olalım biraz.
Erkekler, zaten işlerine gelen bu sistemin, en önde bayrak tutanı olma görevini zevkle yaparken kadınların da buradan kendine pay biçmesi ya da desteklemesi daha büyük sorun haline geliyor. Bir kadın, nasıl olur da kendi katilini kahramanlaştırır ki? Başka bir kadını dövdüyse, yarın seni de dövebilir. İleride, seni taciz etmeyeceğinin garantisi var mı? Nasıl olur da öldürülen kadınları suçlu ilan edip, öldürülenleri översiniz? Akıl tutulması yaşıyor insan.
Erkekler, zaten işlerine gelen bu sistemin, en önde bayrak tutanı olma görevini zevkle yaparken kadınların da buradan kendine pay biçmesi ya da desteklemesi daha büyük sorun haline geliyor. Bir kadın, nasıl olur da kendi katilini kahramanlaştırır ki? Başka bir kadını dövdüyse, yarın seni de dövebilir. İleride, seni taciz etmeyeceğinin garantisi var mı? Nasıl olur da öldürülen kadınları suçlu ilan edip, öldürülenleri översiniz? Akıl tutulması yaşıyor insan.
Eğer, direkt "Peki, erkek karısını neden öldürür?" diye sorarsanız, zaten kadının bir hatası olduğuna kendinizi inandırıp buna kılıf uydurarak erkeği savunmaya girişirsiniz. Üstelik katil birine "Bu kadar güler yüzlü bir katil gördünüz mü?" demenizin de hiçbir açıklaması olamaz. Bu olayı hafifletmektir. Tepkileri azaltmaya çalışmak, katile özgüven ve rahatlık vermektir.
Peki, Seda Sayan'a bendeniz cevap vereyim. Erkek neden mi öldürür?
Kadın, boşanmak istediği için erkek tarafından öldürülür.
Kadın, eşi tarafından aldatılınca, evini terk ettiği için öldürülür.
Kadın, eski eşiyle bir sokak başında denk geldiği için öldürülür.
Kadın, eşine evde hizmet etmediği gerekçesiyle öldürülür.
Kadın, sesini yükselttiği zaman öldürülür.
Kadın, çalışıp kendi ayakları üzerinde durmak istediği için öldürülür.
Kadın, dekolte giyerse öldürülür, mini etek giyerse öldürülür.
Kadın, bir gece sokakta tek başına yürümek isterse de öldürülür.
Kadın, eve geç gelir öldürülür, hoşnut hareketler yapmazsa da öldürülür.
Kadın, erkek aldattın beni derse öldürülür.
Kadın, erkeğin rüyasında eşini aldattığını gördüğü için bile öldürülür.
Kadın, her gün dövüyordum bu sefer öldü denilerek bile öldürülür.
Daha sayayım mı? Hangi birini yazayım daha? Bu ülkede kadın her şekilde öldürülür kardeşim. Bazen öldüren erkekten çok kendi hemcinsleridir katilleri. Onlar öldürmekle kalmaz, öldürmekten beter ederler. Bazılarımız sadece kader der geçeriz Kaderinde ölmek varmış deriz. Her gün 2?3 kadının öldürülmesi "fıtratlarında var" der, susarız. Üstelik 3?4 yıl yer katiller. Kadının bu toplumdaki değeri budur kardeşim. O kadındır elbet. Konuşsa edepsiz, gülse iffetsiz, ölse de değersiz.
Dip not: Biraz vicdanı olanlar 3-4 dakikasını ayırıp, 444 1 178 numarasını arayarak Seda Sayan'ı ve programını RTÜK'e şikayet etsin. Dayanışmayla, mücadeleyle kurtulacağız bu zihniyetten. Aksi halde her gün ölen bir kadına yas tutup hikâyesini dillendireceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder